Dava Türlerine Göre Zamanaşımının Kesilmesi: Belirsiz Alacak, Kısmi Alacak, Kısmi Eda Külli Tespit, İhtiyati Haciz

1- Zamanaşımının Savunması ve Sonuçları

Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve ”alacağın dava edilebilme özelliğini ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir. Bu nedenle zamanaşımı bir def’i olup icra takibine itirazda ileri sürülmezse bir daha itirazın iptali davasında ileri sürülemez; cevap dilekçesinde ileri sürülmezse bir daha ileri sürülemez. Zamanaşımı definin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesi de mümkündür (Yargıtay HGK. 04.06.2011 gün 2010/ 9-629 E. 2011/ 70. K.). Cevap dilekeçsinin ıslahı yoluyla zamanaşımı def'inin ileri sürülmesi şartları hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayınız.

2- Zamanaşımının Kesilmesi Nedenleri

6098 Sayılı TBK 154. Maddesinde (818 sayılı BK. 133) zamanaşımını kesen nedenler gösterilmiştir. Bunlardan borçlunun borcunu ikrar etmesi (alacağı tanıması), zamanaşımını kesen nedenlerden biridir. Aynı maddenin 2. bendi uyarınca, dava açılması veya icra takibi yapılması zamanaşımını kesen nedenlerdendir. Kanunun 156. maddesi ise, zamanaşımının kesilmesi halinde yeni bir sürenin işlemesi gerektiğini açıkça belirtmiştir. Madde açıkça düzenlemediğinden ihtiyati tedbir istemi ile mahkemeye başvurma veya işçilik alacaklarının tespiti ve ödenmesi için Bölge Çalışma İş Müfettişliğine şikâyette bulunma zamanaşımını kesen nedenler olarak kabul edilemez. Ancak işverenin, şikâyet üzerine Bölge Çalışma Müdürlüğünde alacağı ikrar etmesi, zamanaşımını keser.

3- Dava Türlerine Göre Zamanaşımının Kesilmesi

3.1. Delil Tespiti, Yalnız İhtiyati Tedbir Talebi, Yalnız İhtiyati Haciz Gibi Geçici Koruma Tedbirleri Davaları İle Zamanaşımı İlişkisi

İhtiyati haciz talep etmek veya ihtiyati haciz kararı verilmesi zamanaşımı kesmez. Aynı şekilde dava dışı ihtiyati tedbir talepleri de zamanaşımını kesmez. Ne var ki icrai bir işlem barındırmayan sadece hukuki tedbir niteliğinde olan bu kararlar icrai anlamda uygulandıkları anda zamanaşımını keserler.

“Yargıtay, içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğunu belirterek, ihtiyati haczi bir icra takip işlemi olarak görmemektedir.

İhtiyati haciz kararı bir icra işlemi olmadığından ve TTK'nun 730. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Yasanın 662. maddesinde yazılı zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılmadığından, zamanaşımını kesmez. Kaldı ki alındığı iddia edilen ihtiyati haciz kararının uygulandığı da kanıtlanmış değildir.

Takipten önce tapuya ihtiyati haciz şerhi konulması bir icra işlem değildir. Bu nedenle zamanaşımını kesmez.” ( Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 06.06.2013 gün ve 2013/8837 E., 2013/12082 K. sayılı kararı )

3.2. Kısmi Eda Davası İle Zamanaşımı İlişkisi (HMK 109)

Yalnızca dava dilekçesinde gösterilen ve harcı yatırılan dava değeri yönünden zamanaşımı kesilir. Fazlaya ilişkin saklı tutulan miktar yönünden zamanaşımı süresi işlemeye devam eder. Islah dilekçesine karşı def’i olarak zamanaşımı ileri sürülmesi halinde, ıslah tarihinde ıslah edilen miktar yönünden zamanaşımı dolmuş ise dolan zamanaşımını canlandırmanın bir yolu bulunmamaktadır.

3.3. Belirsiz Alacak Davası İle Zamanaşımı İlişkisi (HMK 107/1-2)

Dava değeri daha az gösterilmiş ve harç miktarı da daha az miktar için yatırılmış olsa bile tam eda davası gibi belirsiz alacak davasında tüm alacak miktarı yönünden zamanaşımı kesilir. Dava dilekçesinin mahkemeye sunulması ile zamanaşımı tüm alacak miktarı yönünden kesilecek ve her işlemden sonra yeniden yeniden işlemeye başlayacaktır. Belirsiz alacak davasında davacı tarafça verilecek “talep arttırım dilekçesi” ıslah dilekçesi niteliğinde değildir. Bu dilekçeye karşı zamanaşımı def’i ileri sürülemez. Faiz tüm alacak miktarı yönünden davanın açıldığı tarihten işlemeye başlar.

3.4. Kısmi Eda Külli Tespit Davası İle Zamanaşımı İlişkisi (HMK 107/Gerekçe)

Tam eda davası ve belirsiz alacak davası gibi kısmi eda külli tespit davasında da tüm alacak miktarı yönünden zamanaşımını kesilir. Faiz, dava dilekçesinde gösterilen ve harçlandırılan miktar yönünden dava tarihinden, arttırılan talep yönünden ise talep arttırım tarihinden itibaren işlemeye başlar. Belirsiz alacak davasından ayrılan yönü de faiz başlangıç tarihidir. Bunun dışında belirsiz alacak davası ile benzer nitelikler gösterir. Kısmi Eda Külli Tespit Davası ile Kısmi ve Belirsiz Alacak Davasının Farkı başlıklı makaleden daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

3.5. Tespit Davası İle Zamanaşımı İlişkisi (HMK 106)

Tespit davası, delil tespiti ile karıştırılan bir dava türüdür. Oysa delil tespiti bir dava değil, geçici hukuki koruma talebidir. Tespit davası da tam eda davası gibi tüm alacak miktarı yönünden zamanaşımını keser. Fakat tespit davasında hukuki yararın tartışılması gerekir.

3.6. Davanın Usulden Reddi Halinde Zamanaşımı Sorunu

Türk Borçlar Kanunu yanlış dava açılmasının sonuçlarını zımnen de olsa düzenlemiştir. Yanlış dava açan bunun sonuçlarına katlanır. Dava esastan reddedilirse zaten kesin hüküm nedeniyle aynı konuda tekrar dava açılamayacağı için bu yönden zamanaşımı tartışmanın anlamı bulunmamaktadır. Eğer dava usulden reddolursa ve ret kararının kesinleştiği tarihte henüz zamanaşımı süresi dolmamışsa tekrar dava açılabilir. Fakat usulden ret kararı kesinleştiğinde hiç dava açılmamış gibi sonuç doğacağından, zamanaşımı süresi dolmuş ise davanın reddi ile davanın açılmış olmasına ilişkin maddi sonuçlar ortadan kalkacağı için; yani temerrüt ve zamanaşımını kesme olgusu ortadan kalkacağı için artık dava açılması mümkün olmayacaktır. Daha fazla bilgi ve HGK kararı için tıklayınız.

3.7. 60 Günlük Ek Süre Kapsamında Zamanaşımı Meselesi

Eğer davanın usulden reddine ilişkin kararın verilmesine neden olan usuli eksiklik TBK 158’de sayılanlardan biri ise ret kararının kesinleşmesinin ardından 60 günlük ek süre içerisinde dava zamanaşımına uğramamış gibi yeniden dava açılabilir. Davanın Reddi Halinde 60 Günlük Ek Süre Kapsamındaki Usuli Eksiklikler başlıklı yazımızdan daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Sonuç

Dava açmakla zamanaşımının kesileceği ve yapılan her yeni işlemin zamanaşımını yeniden başlatacağı bilinen bir meseledir. Ne var ki kısmi davada alacağın yalnızca dava edilen kısmı için zamanaşımı kesilirken, belirsiz alacak davası ve kısmi eda külli tespit davasında alacağın tamamı için dava tarihinde zamanaşımı tümden kesilmektedir. Ayrıca yukarıda da açıklandığı üzere delil tespiti, ihtiyati haciz talebi, ihtiyati tedbir talebi gibi geçici hukuki koruma talepleri zamanaşımını kesmez.

Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya e-mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 31.12.2020

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.