Vasiyetnamenin Tenfizi – İstihkak Davasında 10 Yıllık Zamanaşımı Süresi Öğrenme ile Başlar

1- Vasiyet Alacaklısının Dava Hakkı ve Zamanaşımı Başlangıcı

Türk Medeni Kanunu’nun 600/2 hükmüne göre vasiyet alacaklısının alacağını talep etme hakkının muaccel olacağı tarih, “vasiyet yükümlüsünün mirası kabul etmesi veya ret hakkının düştüğü” tarihtir. Devamında zamanaşımını düzenleyen TMK 602 hükmüne göre; vasiyet alacaklısı, alacağını 10 yıllık zamanaşımı süresinde talep etmelidir. Bu süre “ölüme bağlı kazandırmayı öğrenmesi veya vasiyet borcu daha sonra muaccel olacaksa muaccel olma tarihi” ile başlar. Yargıtay bu iki düzenlemeyi dikkate alarak uzun yıllar boyunca vasiyet alacaklısının 10 yıllık zamanaşımı süresinin “vasiyetnamenin açılması davasının kesinleşmesi tarihinde” muaccel olacağından bahisle 10 yıllık süreyi kesinleşme tarihinden başlatmaktaydı.

“TMK 602 maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcı vasiyetnamenin açılması dava dosyasının kesinleşme tarihidir. Hal böyle olunca eldeki davada zamanaşımının dolduğundan söz edilemeyeceğine göre” (Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nin 10.04.2019 tarihli, 2019/1227 E.  ,  2019/2646 K.)

2- Vasiyet Alacaklısının Açacağı İstihkak Davasına İlişkin 10 Yıllık Zamanaşımı Süresinin, Vasiyetnamenin Öğrenildiği Tarihten Başlayacağı, Vasiyetnamenin Açılmasına İlişkin Kararın Kesinleşmesinin Zamanaşımı Başlangıcı Olarak Uygulanamayacağı Hakkında Yargıtay Görüş Değişikliği

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 01.10.2019 tarihli, 2018/8040 E.  ,  2019/7292 K.

TALEP: Davacı; muris ...'ın ... Noterliğince düzenlenen 01/04/1996 tarih ve ... yevmiye nolu vasiyetnamesi ile ... Mahallesinde kain 65 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki iki katlı ev ile bir adet ahşap binayı kendisine vasiyet ettiğini; vasiyetnamenin Perşembe Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/256 E. 1997/296 K. sayılı dosyası ile açıldığını ve kararın 05/04/2011 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek; vasiyete konu iki katlı evin ve bir adet ahşap binanın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun taşınmazın tapu kaydına şerh verilmesini talep etmiştir.

….

YEREL MAHKEME: Mahkemece; 743 sayılı TKM’nin 580 inci maddesi uyarınca vasiyet alacaklısı olan davacının teberrudan haberdar edildiği tarihin, vasiyetnameyi ve vasiyetnamenin içeriğini ilk olarak öğrendiği gün olan 19/08/1997 tarihi olduğu, davacının bu tarihte vasiyetnameyi kabul ettiği, kanunda öngörülen on yıllık zamanaşımı süresininde bu tarihte başladığı, davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı gerekçesiyle, davanının zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı tarafça temyiz edilmiş…

HATALI İLK BOZMA: …ve Dairemizin 15/01/2018 tarihli ve 2016/9330 E. 2018/80 K. sayılı ilamıyla;

(...1-Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir.

(...) Somut olayda; tarafların murisi olan ...’ın 12/06/1997 tarihinde vefat ettiği, murisin davaya konu edilen ve Perşembe Noterliğince düzenlenen 01/04/1996 tarih ve 842 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı evi ve aynı parsel üzerinde bulunan bir adet ahşap binayı davacı olan eşine vasiyet ettiği, söz konusu vasiyetnamenin ise Perşembe Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/256 E. - 1997/296 K. sayılı dosyasında açılıp okunduğu ve söz konusu açılma dosyasının 05/04/2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece; her ne kadar, hatalı değerlendirme ile davacının ilgili vasiyetnameyi öğrenme tarihi olan 19/08/1997 tarihi dikkate alınmak suretiyle davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş ise de; yukarıda da ifade edildiği üzere on yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcı noktasında vasiyetnamenin açılması dava dosyasının kesinleşme tarihi olan 05/04/2011 tarihinin dikkate alınması gerektiği ve bu tarih başlangıç olarak alındığında ise, eldeki davada zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı sabit olmakla; davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. … Gerekçesiyle bozulmuştur.

KARAR DÜZELTME BAŞVURUSU ÜZERİNE:

Bozma ilamına karşı, davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Dava; muayyen mal vasiyetinin tenfizi istemine ilişkindir.

4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 17 nci maddesine göre; mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir.

Muris ..., 12/06/1997 tarihinde ölmüştür. Bu tarihte yürürlükte olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 580 inci maddesi; “Kendisine muayyen bir şey vasiyet olunan kimsenin ikame edeceği istihkak davasının mürüru zaman müddeti, teberrüden haberdar edildiği günden ve ihbar zamanında henüz ifası lazım olmıyan teberrülerde ifanın lüzumu tarihinden itibaren on senedir.” hükmünü içermektedir. (Tarafımızca ek cümle: TMK 602 hükmü de zamanaşımının öğrenme ile başlayacağını ifade etmektedir.)

Açıklanan madde hükmüne göre; kendisine muayyen bir şey vasiyet edilen kimsenin dava ..., ölüme bağlı tasarrufu öğrenme tarihinin üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; murisin ölümü üzerine vasiyetnamenin açılması için Perşembe Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği, vasiyetnamenin 03/07/1997 tarihli duruşmada açılarak davacı ve hazır bulunan diğer yasal mirasçıların yüzüne karşı okunduğu, diğer bir anlatımla davacının vasiyetname ve içeriğini duruşmada öğrendiği, buna bağlı olarak kanunda öngörülen on yıllık zamanaşımı süresinin bu tarihte işlemeye başladığı, davanın ise zamanaşımı süresi dolduktan sonra 29/12/2014 tarihinde açılmış olduğu anlaşılmaktadır.

Buna göre, bozma ilamının (1) nolu bendinde yer alan değerlendirmenin hataya dayalı olduğu, mahkeme kararının davalı ... yönünden açıklanan bu husus gözetilerek onanması gerektiği bu defa yapılan inceleme ile belirlendiğinden, davalı ...’in bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Sonuç Olarak

Vasiyet alacaklısı, Türk Medeni Kanunu’nun içinde ve hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri arasında sıkışmış durumdadır. Vasiyet alacaklısı istihkak davasını “vasiyet alacaklısı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde” açmak zorundadır. Aynı zamanda vasiyet alacaklısı bu davayı, “vasiyetnamenin açılmasına dair mahkeme kararının kesinleşmesinden önce” açamaz, açarsa davası dava şartı yokluğundan –kesin süre verildikten sonra- reddedilecektir. Daha fazla bilgi için tıklayınız. Peki vasiyetnamenin açılmasına ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinin yıllar sürdüğü ülkemizde, özellikle de vasiyetnamenin iptali davası açılmışsa, vasiyetnamenin açılması kararının bunu bekletici mesele yapacağı düşünüldüğünde; 10 yıllık süre içerisinde istihkak davası nasıl açılacaktır?

Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 10.05.2021

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.