Türk Vatandaşlığına Alınma Kararının İptaline Dair İdari Karara İtiraz ve İptal Davası

1- Türk Vatandaşlığına Alınma Kararının İptali Kararı

Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca, Türk vatandaşlığını sonradan kazanan yabancıların; vatandaşlıkları aşağıda incelenen şartların varlığı halinde yine Bakanlık tarafından iptal edilebilir. Taşınmaz satın alarak, Türk vatandaşı ile evlenerek veya diğer şekillerde vatandaşlık kazanan yabancıların, vatandaşlık haklarının iptal kararı ile ellerinden alındığı zaman zaman görülebilmektedir. Bu çalışmamızda, Bakanlık tarafından hangi hallerde vatandaşlık hakkının iptal edilebileceği ve bu durumlarda iptal kararına karşı nasıl dava açılacağı hususları incelenecektir.

2- Türk Vatandaşlığının İptali Hakkında Kanuni Düzenlemeler

Türk Vatandaşlığı Kanunu madde 31 hükmünde vatandaşlığa alınma kararının iptali ile ilgili genel düzenlemeye yer verilmiştir. Düzenlemeye göre; “Türk vatandaşlığını kazanma kararı; ilgilinin yalan beyanı veya vatandaşlığı kazanmaya esas teşkil eden önemli hususları gizlemesi sonucunda vuku bulmuş ise kararı veren makam tarafından iptal edilir.”

Bu düzenlemede yer verilen ve çeşitli hukuki tartışmalara neden olan bazı hususlar bulunmaktadır. Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik madde 57 hükmünde de tartışmalı noktalara değinilmediğini söylemek mümkündür. Kanuni düzenlemeye göre Bakanlık tarafından Türk vatandaşlığının iptali kararı verilebilmesi için; i. Başvuruda bulunan yabancının yalan beyanda bulunmuş olması veya ii. Vatandaşlık kazanımına ilişkin birtakım unsurların gizlenmesi gerekir. Yönetmelik madde 57/2 hükmüne göre yabancının yalan beyanda bulunduğu veya birtakım bilgileri gizlediği iddiası yapılacak soruşturmada kanıtlanmak zorundadır.

3- Yabancı Yatırımcıların İstisnai Olarak Türk Vatandaşlığını Kazanması ve Kazanma Kararının İptali

Konuyla ilgili özel bir düzenlemeye verilen Yabancı Yatırımcıların İstisnai Olarak Türk Vatandaşlığını Kazanmalarına İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı genelgenin de bu kapsamda incelenmesi gerekir. Genelgenin 8 inci maddesinde düzenlendiği üzere yatırım şartı ilgili süre dolmadan yatırım ortadan kalkmış, yani vatandaşlık şartı bu süre boyunca korunmamışsa vatandaşlık iptal edilir. Düzenleme uyarınca yabancıların başvuruya esas tutulan işlemlerini taahhüt edilen süreler boyunca koruması gerektiği vurgulanmıştır.

Vatandaşlık kazanımından sonra, yatırım konusu taşınmazın satılması, mevduat hesabındaki paranın kullanılması, sabit sermaye yatırımının tasfiye edilmesi / satılması, devlet borçlanma araçlarının devri veya satılması, istihdam edilen işçilerin işten çıkarılması veya işyerinin kapatılması gibi durumlar vatandaşlık iptal sebepleri arasında Kanun’da sayılmamıştır. Gerçekten de gerek kanun gerekse de yönetmelik uyarınca yatırımların tasfiye edilmesi halinde vatandaşlığın iptal edileceğinden söz edilmemekte ve fakat genelge ile bu yönde bir düzenleme getirilmektedir.

4- Milli Güvenlik ve Kamu Düzeni Nedeniyle Vatandaşlığın İptal Edilmesi

Başvuru sırasında yapılan incelemeler esnasında başvurucunun milli güvenlik ve kamu düzeni yönünden herhangi bir tehdit oluşturmadığı tespit edilmesine rağmen, sonrasında bu yönde bir işaret veya bilginin ortaya çıkması halinde idarenin vatandaşlık verilmesi kararını iptal ettiği görülebilmektedir. Söz konusu uygulamanın davaya konu edilmesi halinde iptali mümkün olabilir. İdare sonradan ortaya çıkan milli güvenlik veya kamu düzeni endişesine dayalı olarak vatandaş gibi cezai yargılama yapılması için şikayetçi olabilecek veya gerekli idari işlemleri yürütebilecekken tek başına bu gerekçe ile vatandaşlık iptali yoluna gidememelidir.

5- Suç İşlenmesi Nedeniyle Vatandaşlığın İptal Edilmesi

Vatandaşlık başvurusu esnasında Bakanlık tarafından inceleme yapılırken, başvurucunun suç geçmişi olup olmadığı, hakkında cezai bir yargılama bulunup bulunmadığı araştırılır. Fakat yalnızca bir yargılamanın veya kesinleşmiş suçun varlığı başvurunun reddi gerekçesi oluşturamaz. Bu sebep ancak “genel kazanım yolu” ile “evlilik ile kazanım” başvurularında dikkate alınabilir.     

Yabancının vatandaşlık başvurusu kabul edilip vatandaşlık kazanımı gerçekleştikten sonra hakkında herhangi bir cezai yargılama yapılması veya kesinleşmiş mahkeme kararı ile hapis veya başkaca cezalar verilmesi halinde vatandaşlık kararının iptali mümkün değildir. Nasıl ki Türk vatandaşları istisnai haller dışında tek başına suç işlediği gerekçesi ile vatandaşlıktan çıkarılamıyorsa aynı şekilde sonradan vatandaşlık kazanan yabancı da ister “genel kazanım” ister “evlilik ile kazanım” yolları ile kazanmış olsun, vatandaşlık verilmesi kararı iptal edilemez.

6- Evliliğin Sahte Olduğu Gerekçesiyle Vatandaşlığın İptal Edilmesi

İdarenin “evliliğin sahte olduğu” gerekçesiyle vatandaşlığın iptaline karar verdiği görülebilmektedir. Bu gerekçe ile verilen kararlar “yalan beyanda bulunma” şartına dayandırılmaktadır. Bahse konu kararların iptali için dava açılması mümkün olup, davada, idarenin “evliliğin sahteliğini” tespit işlemleri incelenecek ve hukuka uygun olup olmadığı değerlendirilecektir.

7- Türk Vatandaşlığının İptali Kararının Sonuçları

Türk Vatandaşlığı Kanunu madde 32 hükmüne göre vatandaşlığın iptali kararı, karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder. İptal kararı ilgili kişiye bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanan eş ve çocuklar hakkında da uygulanır. Aynı husus ilgili Yönetmelik madde 58’de de şöyle ifade edilmiştir: “İptal kararı ilgili kişiye bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanan eş ve çocuğu hakkında da hüküm ifade eder. İptal kararı, karar tarihinden itibaren geçerlidir. Türk vatandaşlığını kazanma tarihi ile kararın iptal edildiği tarih arasında Türk vatandaşı olarak yapılmış olan işlemler hakkında iptal kararı uygulanmaz.” Aynı maddenin 2 nci fıkrasında “İptal kararı, Türk vatandaşlığını kazanan kişinin Türk vatandaşlığını kazandıktan sonra doğan çocuğuna ve evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanan eşine tesir etmez.” düzenlemesine yer verilmiştir.

8- Türk Vatandaşlığının İptali Kararına Karşı Dava Açılması

İdarenin verdiği kararların hukuka uygunluğunu denetleme yetkisi Türk İdare Mahkemeleri görev alanındadır. İdarî işlemler hakkında; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından “idari işlemin iptali” davası açılır. Nitekim TVK madde 33 hükmünde de “Bu kişiler iptal kararı aleyhine yargı yoluna başvurdukları takdirde …” düzenlemesi ile vatandaşlık iptali kararının iptal davasına konu edilebileceği ifade edilmiştir.

8.1. Türk Vatandaşlığına Alınma Kararının İptali Kararına Karşı Açılacak İptal Davasında Görevli Mahkeme: İdare Mahkemesi

Türk vatandaşlığına alınma kararının iptali kararını, yabancının vatandaşlığa alınması kararını veren kurum verir (Yön. madde 57/2). Vatandaşlık başvuru il Valiliğine bağlı İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğüne yapılır. İptali kararını da Valilik verir. Bu nedenle idari bir işlem niteliğinde olan iptal kararına karşı açılacak dava İdare Mahkemesinde açılır.

8.2. Türk Vatandaşlığına Alınma Kararının İptali Kararına Karşı Açılacak İptal Davasında Yetkili Mahkeme: İşlemi Yapan Yer İdare Mahkemesi

Davanın açılacağı yer ise yetkili mahkemenin tespitinden geçer. İdare mahkemelerinde açılacak davalarda, özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde yetkili mahkeme dava konusu olan idari işlemi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir (İYUK m. 32). Konuyla ilgili Türk Vatandaşlık Kanununda özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden yetkili mahkeme işlemi yapan kurumun bulunduğu yer mahkemesidir.

8.3. Türk Vatandaşlığına Alınma Kararının İptali Kararına Karşı Açılacak İptal Davasında Dava Açma Süresi ve Sürenin Başlangıcı: 60 Gün ve Tebligat

Vatandaşlık verilmesi kararının iptal edildiğine dair kararın yabancıya usulüne uygun tebliğ edildiği tarihten başlamak üzere 60 gün içerisinde dava açılması gerekir. Bu süre TVK’da düzenlenmemiş olup İYUK madde 7’de düzenlenen genel dava açma süresidir.

9- Türk Vatandaşlığının İptali Kararı Vermek İçin İdareyi Sınırlayan Bir Süre Var Mıdır?

Hukuki istikrarı zedeleyen meselelerden biri olarak, idarenin her zaman, süre sınır olmaksızın vatandaşlık iptali kararı alabileceği Danıştay tarafından kabul edilmektedir. Fakat bunun makul bir sınırının olması gerektiği açıktır. Örneğin idarenin hatalı bir işlemi nedeniyle vatandaşlık kararını geri alması Türk Vatandaşlığı Kanunu madde 40 gereği mümkün olup bu işlemin vatandaşlık kararından sonra en geç 60 gün içinde alınabileceği savunulmaktadır[1].

Sonuç Olarak

İdarenin verdiği tüm kararların yerinde ya da hukuka uygun olması mümkün değildir. Özellikle vatandaşlık hukuku gibi başvurucu için son derece öneme sahip olan bir konuda idarenin işlemlerinin dava konusu edilmeden kabul edilmesi mümkün değildir. Vatandaşlık verilmesi kararı sonradan ortaya çıkan bilgiler ve/veya şartlar uyarınca iptal edilen yabancıların süresi içerisinde açacakları davalar ile iptal kararını kaldırmaları mümkündür.

Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 07.11.2021

 

[1] BAYATA CANYAŞ, A., (2014). Hukukî Şartlar Oluşmadan Verilmiş Olan Türk Vatandaşliğini Kazanma Kararinin Geri Alinmasinda Süre Sorunu, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, S:114, s. 355-357.

Kadir Uyanık

Av. Kadir Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Ticaret Hukuku alanında yüksek lisans eğitimi görmektedir. Çalışmalarını Ticaret Hukuku ve Şirketler Hukuku alanında yoğunlaştırmıştır.