1- Teslim Karinesi
Fatura borçlusunun defterine kaydettiği faturaya konu mal veya hizmet satın almadığı / teslim almadığı savunmaları dinlenmez[1]. Fatura borçlusu, faturayı kayıtlarına alarak kendisi aleyhinde teslim karinesi oluşturmuştur[2]. Alacaklı taraf bu aşamadan sonra faturaya konu mal veya hizmetin teslim edildiğini ispatla mükellef değildir, borçlu taraf mal veya hizmeti almadığını veya ödeme yaptığını ispat etmelidir[3]. Bu husustaki detaylı yazımız için tıklayınız.
2- Düzeltme Beyannamesinin Teslim Karinesine Etkisi
Düzeltme beyannamesi ile kayıtlarda yer alan faturanın kayıtlardan çıkarılması halinde Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre söz konusu teslim karinesinin etkilenmeyeceği kabul edilmektedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 30.06.2025 tarihli, 2025/867 E. - 2025/4655 K. sayılı kararında:
“…faturanın BA formu ile vergi dairesine bildirilmesinin, faturaya konu malların davalıya teslim edildiğine dair bir karine oluşturduğu, sonradan verilen düzeltme beyannamesinin bu karineyi ortadan kaldırmayacağı, aksinin ispat yükünün davalıda olduğu, ancak davalının bu karineyi çürütecek bir ispatta bulunamadığı…”
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 11.06.2019 tarihli, 2018/1404 E. - 2019/2565 K. sayılı kararında:
“Bir faturanın ticari defterlere kaydı hizmetin yapıldığına karinedir. Karinenin aksini ispat mümkündür. Davacı taraf, bu hizmeti almadığını iddia ettiğine göre bu durumu ispat etmek zorundadır. Bu ispat, sadece vergiye ilişkin olarak düzeltme beyannamesi verilmesiyle mümkün değildir. Bu nedenle, davacının hizmeti almadığına ilişkin delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş; kararın bu nedenle bozulması gerekse de sehven onanmış olduğu anlaşıldığından dairemizin anılan onama kararının kaldırılarak, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 21.05.2024 tarihli, 2023/1028 E. - 2024/4126 K. sayılı kararında:
“Davacı yan, davaya konu faturanın tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatmış, ödeme emri davalıya 09.01.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davaya konu faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ancak davalının bu faturayı BA formuyla ilgili Vergi Dairesine bildirdiği anlaşılmaktadır. Davalı her ne kadar ödeme emrini tebliğ aldıktan bir gün sonra 10.01.2018 tarihinde Vergi Dairesine başvurup düzeltme beyannamesi vererek söz konusu faturayı BA formundan çıkarmış ise Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 23.03.2017 tarihli, 2016/12244 E., 2017/2368 K. sayılı kararının da belirtildiği üzere davalının faturayı BA formuyla ilgili Vergi Dairesine bildirmesi faturaya konu malların davalıya teslim edildiğine dair bir karine oluşturacak olup daha sonra düzeltme beyannamesi verilmesi davacı yararına oluşan bu karineyi ortadan kaldırmayacaktır. Bu karinenin aksini ispat külfeti ise davalıya aittir.”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 16.02.2023 tarihli, 2021/6338 E. - 2023/915 K. sayılı kararında:
"İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, dava konusu faturaların davalının ticari defterlerine kaydedildiği, ayrıca davalı şirketin ticari defterlerinde davaya konu 82.000,00 TL ödemenin de kayıtlı olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinin de açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, davaya konu faturaların davacının ticari defterlerine kaydedildiği, ancak 17.08.2016 tarihinde düzenlenen 2016 yılı 4 üncü dönem ve 2016 yılı 5 inci dönem KDV beyannameleri ile bu durumun düzeltildiği ve her iki faturanın da ticari defterlerden çıkartıldığı, 82.000,00 TL ödemenin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu suretle davacı şirketin ticari defterlerine göre davacının davalıdan 82.000,00 TL alacaklı bulunduğu, davacı tarafın davaya konu faturaları, usulüne uygun olarak ticari defterlerinden çıkartmakla eldeki davada faturaya konu sözleşmenin varlığını ispat külfetinin davalı üzerinde olduğu, davalının sözleşmenin varlığı ile faturadaki edimin ifa edildiği yönünde herhangi bir delil ibraz etmediği gibi açıkça yemin deliline de dayanmadığı, davalının, faturalardaki hizmetin verildiği yönündeki iddiasının sübuta ermediği gerekçesiyle davanın kabulü ile 82.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafından düzenlenen faturaların davacı defterlerine kaydedildiği, bu faturalara konu işin yapıldığının kabulü gerektiği, davacının öncesinde itiraz etmediği ve defterlerine davalı yararına borç kaydettiği faturalarla ilgili sonradan vergi mevzuatı açısından gerekli düzeltmeleri yapmasının taşıma hukuku açısından, varılan sonucu değiştirmeyeceği, davacının dava konusu faturalardan dolayı davalıya borçlu olduğu ve mevcut borcunu ödediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiştir" (ONANMASINA)
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 10.12.2018 tarihli, 2017/511 E. - 2018/6434 K. sayılı kararında:
“Dava, faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece getirtilen ve davalı tarafından vergi dairesine bildirilen BA formunda davacı tarafından düzenlenen faturanın düzeltme nedeniyle iptal edildiği bildirilmiştir. Bu durumda davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı defterlerine kaydedildiği, kaydedildikten sonra tek taraflı işlem ile iptal edildiği anlaşılmıştır. Her iki şirketin muhasebecisinin aynı olması bu maddi olgunun gerçekleşmediği sonucunu doğurmaz. Davalı tarafından düzenlenen faturanın ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen malın alındığına karine teşkil eder .Mal alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir, davalı ancak bu hususu yazılı delillerle ispat edebilir. Mahkemece yanılgılı gerekçe ile ispat yükünün davacıya yükletilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir."
Sonuç Olarak
Yukarıda aktarılan kararlardan görüldüğü üzere düzeltme beyannamesi ile defterlere kaydedilmiş faturanın kayıtlardan çıkarılması halinde teslim karinesinin etkilenmeyeceği, söz konusu düzeltme beyanının olası bir dava veya icra takibine karşı önlem olarak düzenlenmiş olabileceği, bu nedenle buna itibar edilemeyeceği, teslim karinesinin aksinin yine borçlusu tarafından ispatlanması gerektiği kabul edilmektedir. BA formunda bildirilen ama deftere hiç kaydedilmeyen faturalara ilişkin düzeltme beyannamesi verilmesi halinde deftere kayıt gerçekleşmediği için teslim karinesinin oluşmayacağı ve düzeltme beyanına itibar edilmesi gerektiği yönündeki güncel bir kararın da burada aktarılması faydalı görülmektedir[4].
Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 01.12.2025
[1] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 01.06.2022 tarihli, 2021/232 E. - 2022/4294 K. sayılı kararında: “…davalı faturaya konu malların teslim edilmediğini savunmuş ise de; faturaların davalının ticarî defterlerinde kayıtlı olmasının davalının bu fatura içeriği malları teslim aldığına dair karine oluşturduğu, karinenin aksinin ispat yükümlülüğünün davalıya ait olduğu, davalının savunmasını ispatlayamadığı..”
[2] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.06.2022 tarihli, 2021/453 E. - 2022/5075 K. sayılı kararında: “…davalının fatura konusu malın teslim edilmediğine ilişkin bir savunmasının bulunmadığı gibi, davalı tarafından faturanın ticari defterlerine kaydedilmesinin malın teslim edildiğine ilişkin davacı lehine bir karine olduğu….”
[3] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23.06.2021 tarihli, 2020/5198 E. - 2021/5319 K. sayılı kararında: “…takip konusu yapılan 4 adet faturanın davalı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının defterlerinin aleyhe delil teşkil edeceği ve davacının mal teslimini bu şekilde kanıtlamış bulunduğu, bu durumda fatura bedellerinin ödendiğini davalının ispatlaması gerektiği…”
[4] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03.10.2022 tarihli, 2021/4724 E. - 2022/6547 K. sayılı kararında: "SMMM bilirkişisi raporunda faturaların davalının defterlerine hiç kaydedilmediği açıkça tespit edildiğinden davacı vekilinin yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması talebi yerinde görülmediği, faturaların davalı şirket tarafından vergi dairesine BA formu ile bildirilmesi, bildirimde sonradan düzeltme yapıldığı da gözetildiğinde faturada belirtilen işin yapıldığını tek başına ispata elverişli olmadığı, ispata yarar başkaca senet ve delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine," (ONANMASINA)