Davanın Husumet Yokluğundan Usulden Reddi, Zamanaşımına Etkisi ve Ek Süre

Davanın Husumet Yokluğundan Usulden Reddi, Zamanaşımına Etkisi ve Ek Süre

Hukuk Genel Kurulu’nun 03.06.2021 tarihli, 2017/427 E. - 2021/685 K. sayılı kararı

Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.06.2014 tarihli ve 2013/662 E.,2014/356 K. sayılı kararında “sıfat (davacı sıfatı) yokluğundan ret kararı verilen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/205 E., 2010/618 K. sayılı dosyasının zamanaşımını kesici nitelikte sayılamayacağı, işbu davanın zamanaşımına uğradığı” gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 18.11.2014 tarihli ve 2014/6213 E., 2014/6648 K. sayılı kararı ile, mahkeme kararı onanmış ise de; davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine, Özel Dairenin 09.07.2015 tarihli ve 2015/473 E., 2015/4078 K. sayılı kararı ile karar düzeltme istemi kabul edilerek onama kararı kaldırılmış ve “Temlik alan tarafından açılan ve davacı tarafından sürdürülen alacak davası sıfat yokluğundan reddedildiğinden ve red gerekçesine göre eldeki itirazın iptâli davasına konu olan icra takibi BK'nın 137. maddesinde öngörülen 60 günlük ek süre içinde yapılmış bulunduğundan davacı vekilinin karar düzeltme talebi yerinde görülerek Dairemizin onama ilâmı kaldırılmış, mahkemece davalının zamanaşımı def'inin reddedilerek işin esası incelenmek, taraf delilleri toplanarak ve değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Yerel Mahkeme tarafından: “…bu hâliyle davacının BK’nın 137. maddesindeki (TBK 158. maddesi) ek süreden yararlanamayacağı, dava konusu olayda faturaların 2005 yılı içinde düzenlendiği ve feshin ileri sürüldüğü, takip tarihi 2013 yılı itibariyle beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, sıfat yönünden ret kararı verilen mahkemenin 2006/205E., 2010/618 K. sayılı kararının zamanaşımını kesici nitelikte sayılamayacağı” gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu konuyla ilgili şu şekilde karar vermiştir:

“Kısaca özetlemek gerekir ise; BK’nın 137 (TBK 158). maddesindeki altmış günlük ek süre istisnaî bir imkân olup, maddede sınırlı (tahdîdî) olarak sayılan hâllere özgüdür. Husumet yönünden reddedilen bir dava, davacıya sonradan gerçek hasım aleyhine açılacak dava için, BK’nın 137. maddesindeki ek süreden yararlanma olanağı vermemektedir.

…sıfat yokluğundan ret kararı verilerek kanun yollarından geçmek suretiyle kesinleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/205 E., 2010/618 K. sayılı dosyası BK’nın 133. maddesi uyarınca zamanaşımını kesen nedenler arasında bulunmadığından ve davanın husumet yönünden reddinde davacı tarafın BK’nın 137. maddesinde düzenlenen altmış günlük ek süreden yararlanmasından söz edilemeyeceğinden, mahkemece verilen direnme kararı yerinde ve doğru olmuştur.”

Sonuç Olarak

Bir davanın usulden reddi halinde, o davanın zamanaşımını kesici sonuçları ortadan kalkar. Diğer bir deyişle zamanaşımı hiç kesilmemiş gibi sonuç doğar. Bu durumda kurtarıcı mahiyette olabilecek TBK 158 hükmündeki 60 günlük ek sürenin hangi durumlarda uygulanabileceği sorusu önem arz eder. Davanın yanlış kişiye karşı açılması (davalı taraf sıfatı yokluğu, husumet) nedeniyle reddi halinde zaten doğru kişiye karşı ileri sürülmüş bir talep olmadığından zamanaşımının kesilmesi mümkün olamayacaktır. Fakat davanın davacı taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi halinde doğru davacı tarafından açılacak davada önceki davanın zamanaşımı kesici etkisi olup olmadığı tartışılabilecek bir konudur. Örneğin Yargıtay 14. HD güncel bir kararında, yanlış davalıya karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddi halinde doğru davalıya karşı 60 günlük ek sürenin uygulanabileceği kanaatine varmıştır[1]. HGK bu noktada yanlış davalının da yanlış davacının da zamanaşımının kesici etkisi olmayacağını, ayrıca ek süreden de yararlanılmasının mümkün olmadığını ifade etmiştir. 12.11.2021

 

 

 

[1] Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 07.12.2020 tarihli, 2016/18207 E. - 2020/8130 K. sayılı kararında: “Somut olayda; davacı tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2014/678 Esas sayılı dava dosyasıyla, eldeki dava aynı hukuksal nedene dayalı olarak 26.12.2014 tarihinde açıldığından, mahkemece 15.09.2015 tarihinde davanın hasım eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verildiğinden, eldeki davanın ise 27.01.2016 tarihinde TBK'nın 158. maddesi kapsamında altmış günlük ek süre içerisinde yeniden açılmış olduğu anlaşılmıştır.

… Bu durumda … delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

 

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.