1-Sözleşmesel İlişkide Tebligat Hükümleri
Uygulamada genellikle tacirler arası sözleşmelerde yer verildiği görülse de tüm sözleşmelerde tebligata ilişkin çeşitli düzenlemeler yer almaktadır. Bunların geçerliliğine ve sonuçlarına ilişkin yeterli akademik çalışmanın bulunmadığı da rahatlıkla ifade edilebilir. Konuyla ilgili diğer meselelerden ziyade uygulamada en çok önem arz eden husus “sözleşmede belirtilen adresin değişikliği karşı tarafa bildirilmezse önceki adrese yapılan tebligat geçerli bir tebligatın sonuçlarını doğurur, iade olsa bile tebligat usulüne uygun yapılmış sayılır” minvalindeki sözleşme hükümlerinin geçerliliği meselesidir. Örneğin bir iş sözleşmesinin feshi için işçinin sözleşmesinde gösterilen adresine yapılan bildirime ilişkin tebligat iade dönmüşse, bildirim yapılmış sayılır mı? Bu sorunun cevabı için birkaç yargı kararının incelenmesi faydalı olur.
2- Sözleşmede Yer Alan Adresin Değişmesi ve Karşı Tarafa Bildirimemesi
Taraflar arasındaki sözleşmede, iade dönse bile tebligatın yapılmış sayılacağına ilişkin sözleşme hükümleri taraf arasındaki yazışmalar bakımından geçerlidir. Yargıtay, bir kararında, kira sözleşmesinin feshine ilişkin ihbarın sözleşmedeki adrese yapılması ve iade dönmesi halinde, bildirm yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiracının buna katlanması gerektiğini ve tebligatın yapılmış sayılması gerektiğini ifade etmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 29.04.2019 tarihli 2017/7388 E. - 2019/3878 K. Kararı: “Kira sözleşmesinin “bildirimler” başlıklı 12. maddesinde “Taraflardan herhangi birisinin diğer tarafa göndereceği bildirimlerde, işbu sözleşmenin başlangıç kısmında yazılı bulunan adresler geçerlidir. Bu adreslerin değiştiği diğer tarafa yazılı olarak noter vasıtasıyla bildirilmediği sürece, bu adreslere yapılcak tebligatlar tebliğ edilmiş sayılacaktır. ...” ibaresi yer almaktadır.
… Taraflar arasındaki sözleşme hükmü gereğince adres değişikliğinin noterde yazılı olarak bildirilmesi gerekirken davalı tarafça davacı kiraya verene böyle bir bildirim yapılmamıştır. Davacı kiraya veren tarafından davacı kiraya verene gönderilen ihtarname ise davalının adresten ayrılması nedeniyle tebliğ imkansızlığı doğrultusunda iade edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta ihtarın davalıya adres değişikliği nedeniyle tebliğ edilememesinin sonuçlarına sözleşme gereğince üzerine düşen adres değişikliğini bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiracı katlanmalıdır. Mahkemece buna göre değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, anılan gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektimiştir.”
Yine bir başka kararında Yargıtay, kiracı tarafından kiraya verene yapılan bildirimn iade dönmesi nedeniyle bildirimin yapılmadığı ve sözleşmenin 1 yıl uzadığı savunmalarını; sözleşmedeki “tebligat yapılmış sayılır” maddesine atıf yaparak reddetmiştir:
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 18.02.209 tarihli, 2017/5355 E. , 2019/1181 K. Sayılı ilamı: Taraflar arasında 12/08/2014 tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 6. maddesine göre kiracı iki ay öncesinden yazılı olarak ihbar etmek kaydıyla sözleşmeyi dilediği zaman feshetmek hakkına haizdir. Kira sözleşmesinin 16. Maddesinde ise tarafların sözleşmede belirtilen
adreslerinde değişiklik olması halinde yazılı olarak karşı tarafa bildirilmesi gerektiği belirtilmiş, aksi halde sözleşmede yazılı adreslere yapılacak bildirimlerin geçerli olacağı kararlaştırılmıştır. ... Davalı kiracı tarafından kiraya veren ... için sözleşmede belirtilen adresine gönderilen ihtarnamenin 18/06/2015 tarihinde adreste tanınmadığından bahisle iade edildiği, diğer kiraya veren ... ve ...bakımından ise kira sözleşmesinde bildirilen adrese gönderilen ihtarnamelerin 15/07/2015 tarihinde adreslerinde tanınmadıklarından bahisle iade edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 16. Maddesi dikkate alındığında sözleşmenin feshi ihtarının kiraya verenlere 15/07/2015 tarihinde yapıldığı kabul edilerek …”3- İcra Daireleri ya da Mahkemeler Sözleşme Hükmüne O Adrese Gönderdikleri Tebligatları İade Olsa Bile Tebliğ Edilmiş Sayabilir Mi?
İcra dairelerinin yada mahkemelerin bu usulle tebligat yapması mümkün değildir. Yani icra dairesi sözleşmede böyle bir hüküm olsa bile bu şekilde tebligat yaparak iade dönen tebligat parçası ile takibi kesinleştiremez, mahkeme taraf teşkili sağlayamaz, cevap süresini ve sair sürelerini bu tarihten başlamış sayamaz.
Yargıtay 8.Hukuk Dairesi’nin 08.07.2014 tarihli, 2014/13623, 2014/14536 K. Sayılı ilamında: “Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmelerinin 2.2. maddesinde kiracının tebligat adresinin belirlendiği, 2.3. maddesinde ise adres değişiklikleri usulüne uygun şekilde karşı tarafa tebliğ edilmedikçe en son bildirilen adrese yapılacak tebliğ ilgili tarafa yapılmış sayılır'' şeklinde düzenleme yapıldığı görülmektedir. Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği koşullarına aykırı anılan sözleşme maddesinin kabulü mümkün değildir.”
Sonuç Olarak
Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri sözleşme taraflarını bağlayacak ve tebligata ilişkin düzenlemeler aleyhlerine sonuç doğuracaktır. Sözleşmede değişikliğin bildirilmemesi nedeniyle tebligatın geçerli olacağına dair düzenlemelere yer verilmesi halinde bu adrese yapılan tebligatlar iade olsa bile tebligat yapılmış sayılır. Sözleşmede adres değişiklik bildiriminin karşı tarafa yapılması gerektiği ifade edilmiş fakat bu bildirimin yapılmaması halinde eski adrese yapılacak tebligatların geçerli olacağına dair açık bir düzenleme yapılmamış ise iade olan tebligatın geçerli bir tebligat yerine geçemeyeceği kanaatindeyiz. KÜRŞAT ve KOÇ bu durumda da iade olan tebligatın geçerli olacağını ifade edilmektedir[1]. Bizce bu görüş tarafların Tebligat Kanununun varlığına güvenerek verdikleri kararı bertaraf etmek anlamına gelir. Yazışma adresi olarak bildirilen adresin değişmesi ve değişikliğin bildirilmemesi halinde buna ilişkin bir yaptırım veya yükümlülük altına girmediğini varsayan taraf; sözleşmede buna ilişkin bir hüküm olmaması nedeniyle bu yönde bir fikir yürütmekte haksız değildir. Tebligatın ilgili mevzuata göre yapılacağını ve kendisine geleceğini düşünerek beklemesinin, hak kaybına sebebiyet verecek bir yaptırımla; “tebliğ edilmiş sayılmakla” karşılaşması taraflar arasındaki dengeyi bozar görüşündeyiz.
Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 04.09.2021
[1] Kürsat, Z. ve Koç, E. (2021) Sözleşmelerde Yer Alan Tebligata İlişkin Hükümlerin Değerlendirilmesi, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Yıl: 12 Sayı: 46, s. 52. Yazarlar gerekçe olarak, sözleşmeyle bağlılık ilkesi gereği değişikliklerin zaten bildirilmek zorunda olduğunu, değişiklik yapan tarafın bunu bildirmemesi halinde sonuçlarına katlanması gerekeceği, bu yönde açık bir sözleşme düzenlemesine gerek olmadığı kanaatindedirler.